8 Ağustos 2010 Pazar

Temi'de Neler Yapiyoruz



Daha onceden de yazdigim gibi Temi'ye varmadan once burada ne gibi bir is yapabilecegimi tam olarak kestiremiyordum. Attigim maillerde cocuklarin sayisi, yasi, engel durumlari hakkinda bilgilenmeye calisiyor ama bir turlu kesin bilgiye ulasamiyordum. Mailler hep "Hele sen bir gel de, mutlaka yapacak bir sey bulursun" tarzindaydi. Nitekim daha onceden de soyledigim gibi, hep boyle oluyor, insan kendi boslugunu kendi buluyor, sonrasinda da onu doldurmaya ugrasiyor.

Temi'de de kimse bana ne yapmam gerektigini soylemedi alisildik sekilde. Once cocuklarla iletisime gecmeye basladim -her ne kadar ortak bir kelime konusmasak da-, onlar bana gurcuce konustu, ben onlara ingilizce... Parmak oyunlari ve dil gerektirmeyen diger oyunlar sagolsun hemen alistilar bana, ben onlara.

Inglizceyi bilen toplam 3 cocuk kalmis Temi'de, onlarla drama dersi yapmaya calistim ama hem cok az kisi olduklarindan istedigim enerjiyi yakalayamadim hem de ingilizceleri yetersiz oldugundan dersleri cok akici bicimde gerceklestiremedik.

Diger bir nedense planli programli calismaya alismamis olmalariydi. Misal saat 3'te baslayacak derse 4'te geliyorlar, ya unutuyorlar, ya da birinin bahcede calismasi gerekiyor vs... Sonuc olarak drama derslerinden istedigim verimi alamadim.

Bunun disinda neler yapiyor peki gonulluler Temi'de... Mutfakta, tarlalarda, haftalik alisverisin yapilmasinda, ipek uretiminde, kovanlardan bal toplanmasinda, ozel egitime muhtaclar icin aktiviteler hazirlanmasinda yardimci oluyorlar. Bunun disinda zihinsel ve fiziksel engeli olmayan cocuklarla vakit geciriyorlar.


Bunlarin icinde bana en zor geleni tarlada calismak. Sabah 4:30'da acimasizca uyandirilarak 20 kisi bir kamyonun arkadasina dolduruluyoruz; Gurcistan'in bozuk yollarinda hoplaya ziplaya dallari kafamiza belimize yiyerek kabusa benzer bir yolculuktan sonra iskence yerimize variyoruz. Herkes boyuna gore bir capa seciyor -ben her seferinde en hafifini kapmaya calisiyorum ama Nato benden once davraniyor- ve herkes kamyonun sarsintisi sayesinde iyice uyanmis sekilde ise koyuluyor. Gunes yakici olana kadar da kotu otlar yolunuyor, topragin daha fazla nefes almasi saglaniyor. Bu sirada yorulmussun, yagmur yagmis, bocek isirmis hic fark etmiyor, durmak yok!


foto 1- tarladaa
foto 2- pazar alisverisi
foto 3- cocuklarla origami

Hiç yorum yok: