15 Temmuz 2010 Perşembe

Temi'de Hayat






Iste Temi'deyim!

Telavi'de Gremi (Temi'nin bulundugu koy) dolmusunun icinde her an hareket edebilir dusuncesiyle sicaktan pismis bir sekilde 2 saat bekledikten sonra nihayet matsutka (dolmus) hareket ediyor ve ben de Temi'ye variyorum...

Temi'nin bahcesinde volta atan birkac engelli cocuk karsiliyor beni, ingilizce “Ben geldim, gonullu olarak” diye benimle ilgilenebilecek biri ariyorum ama kimseden bir cevap alamiyorum. Konusmaya calistigim kisilerin ingilizce konusmak soyle dursun gurcuce iki kelime bile edemediklerini ilerleyen gunlerde anlayacagim...

Bahcenin ote tarafinda sonradan adinin Nato oldugunu ogrendigim bir kadin ipek bocegi kozalarini temizliyor. Yaninda tekerlekli sandalyede bir cocuk, elinde eski bir radyo, muzik dinleyip yaninda calisan kadini seyrediyor. Sapsari sacli, masmavi gozlu bakmaya doyamayacaginiz iki bebek kozalari birbirine atmak suretiyle keyifleri son derece yerinde oyun oynuyorlar.

Nato “Hosgeldin!” diyor, inanilmaz dogal bir sekilde karsiliyor beni, isini bitirene kadar -sonradan onun isinin hic bitmeyecegini fark edecegim- yaninda bekleyip onu izliyorum. Sonra bana Temi'yi gezdiriyor, her odasini, oyun alanlarini, mutfagi, bahceyi bir bir gosteriyor bana. Beni goren engelli cocuklar hemen pesime dusuyorlar; gelip openler, koluma yapisip benimle gelmek isteyenler, inatla gurcuce sorular sorup yanit bekleyenler...

Temi'nin kurucusu Niko burayi satin almadan once Temi'nin ana binasi hastane olarak kullaniliyormus. 2 ay kadar once de Amerikan ordusu tarafindan 2. bir bina yapilmis. Iyi ki de yapilmis! Onceden bir binada dipdide yasayan Temililer engellilerin yeni binaya alinmasiyla simdi cok daha rahat sartlarda konaklama sansina sahipler.

Benim odam da yeni binada, Mari adindaki seker mi seker gurcu bir kizla paylasiyorum odami. Odada sicak sudan tutun da bilgisayara kara her sey var. Olmayan tek sey internet (Eh o da olmayi versin!)

Temi, kurucusu Niko'nun Tiflis'teki evini satip Gremi koyundeki eski bir hastaneyi ve cevresindeki arsayi satin almasiyla 1991'de kurulur. Ilk aylar Niko Temi'de yalnizdir, sonra ihtiyaci olanlari teker teker topluluga katar. Niko, altmis yaslarinda, ilk goruste bir aydin oldugunu anlayacaginiz, goreni hayran birakan bir insan.19 yil once, hali vakti oldukca yerinde Tiflis'te konforlu bir hayat surerken toplu halde yasayabilecekleri, yetim ve engellilere barinak olacak bir ev kurma fikri gelmis aklina. Buu hayalini gerceklestirmis de. Ona, su an tum Temi cocuklarinin mutluluklarini -evet, buradaki herkes hayatindan son derece memnun- ona borclu olduklarini soyledigimde “Benim bu “community” kurma fikrim hic de marjinal degil, bu herkesin normalde yapmasi gereken sey, insan dedigin birbirine yardim ettikce vardir” diyecek kadar da alcak gonullu. Yaptiginin olaganustu bir sey oldugunu asla kabul etmiyor, her ne kadar hayatinin 19 yilini Temi'yi kurmaya ve gelistirmeye adamis olsa da. Hic evlenmemis oldugunu ve cocugunun olmadigini da eklemem gerek tabi ki.

Temi ailesi parasal anlamda cok zorluklar cekmis zamaninda ama su andaki durumlari pek de fena sayilmaz benim gozlemledigim kadariyla. Ingiltere ve Almanya'daki yardim kuruluslariyla baglantilari var. Misal Almanya'da on dokuz yasina gelmis gencler askerlik ya da 1 yil gonullu hizmet yapmak arasinda secim yapiyorlar, Temi'ye gelmek icinse belli bir miktarda bagis toplamalari gerekli, kural bu. Topladiklari meblayi Almanya'daki organizasyona veriyorlar ve o da Temi'ye gonderiyor. Ayni sekilde Temi'nin Oxford ve Cambridge universiteleri ile anlasmasi var, oradaki gencler buraya gelebilmek icin belli bir bagis toplamak zorundalar (konser duzenleyerek, festivallerde kek/borek satarak). Tum bunlarin haricinde Avrupa'daki bazi yardim orgutlerinden de yardim aldiklari oluyor.

Su an Temi'de 60'a yakin kisi yasiyor, 3 hemsire, 2 hasta bakici, 3 ahci, Niko (Temi'nin kurucusu ve baskani), Nato (her birseyin sorumlusu), Mari (daimi gonullu gurcu kiz), Suzana (on yildir burada kalan bir Isvicreli), her daim degisen gonulluler, tabi ki yetimler, gidecek baska evi olmayanlar, engelliler ve bir de 90 yaslarinda bir kadin. Su an Temi'de ben, bir yildir burada yasayan 3 alman, ve abla kardes 2 ingiliz var. Ha bir de koyden ziyarete gelenler oluyor Temi'yi. Kimseye gelemezsin denmiyor, Temi'nin kapisi gelen herkese acik...

Cocuklara gelince... 40 kadar engelli + cocuk var Temi'de, sanssizim ki ben gelmeden bir ay kadar once on on bes kadar kisi Temi'den ayrilmis. Neden ayrildiklarini tam olarak bilmiyorum, alman gonullulerden biri cocuk egitimi konusunda ailenin geri kalaniyla fikirlerinin uyusmadigini bu yuzden Temi'yi terk ettiklerini soyledi. Bana oyle geliyor ki bambaska sebepler var ardinda, neyse ilerleyen gunlerde mutlaka aciga cikar.

Temi cocuklarini yavas yavas tanimaya basliyorum. Ben Gurcuce bilmedigimden cocuklarin ingilizceleriyse uc dort kelimeyi gecmediginden genelde onlar hakkinda bilgiyi Nato ya da Mari'den aliyorum. Hemen hepsinin basindan akil almaz olaylar gecmis. Annesi tarafindan sakat kalsin da dilensin diye pencereden atilan da var, babasi gozlerinin onunde oldurup akraba tecavuzune ugrayan da. Kimisi istenmeyen bir beraberlik sonucunda dunyaya geldigi icin annesi babasi tarafindan red edilmis. Kimiyse on dort on bes yasinda hamile kalip cocuguna bakamayinca cozumu Temi'ye siginmakta bulmus. Bu saydiklarimin cogu travma yasamis cocuklar, bunlarin haricinde bir de zihinsel engelli ve sizofreni gibi cesitli psikolojik hastaliklardan nasibini almis olanlar var. Cogunun konusma kabiliyeti yok ve ozbakim becerileri gelismemis, buradaki bakicilarin yardimi olmasa hayatlarini devam ettirecek durumda degiller... Niko'nun soyledigine gor Temi bu cocuklara sahip cikmasa devletin onlara ayiracak kaynagi olmadigindan sokaklarda olur giderlermis.

Simdilik Temi ailesini daha yakindan tanimaya calisarak geciyor gunlerim. Temi'nin isleyisini, insanlarin birbiriyle iliskilerini, cocuklari, engellileri elimden geldigince gozlemliyorum. Ilk izlenimim cok olumlu, bakalim gelecek gunler neler gosterecek...

foto 1- Bit ayiklama seansi
foto 2- Temi'nin birtaneleri
foto 3- Pettri
foto 4- Cok eglenceli(!) yun temizleme seansi
foto 5- Bir Temi cocgu daha

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Sedu,
Çok özledik
Sonsuz Sevgiler..
Cagla